19 Ocak 2016 Salı

Yol Harcamalarına Katılma Payı Nasıl Hesaplanır (Asfalt Payı) Nedir?



BELEDİYE GELİRLERİNDEN YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYI NEDİR NASIL HESAPLANIR TAHAKKUK VE TAHSİL EDİLİR 
I-GİRİŞ
29 Mayıs 1981 gün ve 17354 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı maddesinde yer alan Yol Harcamalarına Katılma Payı uygulaması makalemizin konusunu teşkil edecektir.
Bu konu açıklanırken Belediye Gelirleri Kanununun ilgili hükümleri, yönetmelik, genel tebliğ, özelge ve yargı kararları dikkate alınacaktır.
II-YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYI NEDİR?
Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekilde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden[1] meclis kararı ile Yol Harcamalarına Katılma Payı alınabilir[2];
a) Yeni yol açılması;
b) Mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi;
c) Kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi;
d) Mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi.
Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup harç payına konu teşkil etmez.
İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller için asıl cepheyi teşkil eden yoldan düşen pay tam, diğer yollara ait pay ise yarım olarak hesaplanır[3].
Bazı Yargı Kararları :
 “Davacının parselinin sadece cephe aldığı ve mecburen yararlandığı yolların harcamalarına katılması gerekirken, mahallenin tümü için yapılan masrafların bütünü esas alınarak yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” (Aydın Bölge İdare Mahkemesi 02.03.2011 gün ve E.2011/154, K.2011/234 sayılı )
“Yol harcamalarına katılma payı hesaplanmasına sebebiyet veren asfalt-bordür ve tretuvar çalışmasının …………… tarihinde halkın istifadesine sunulduğu, bu tarihteki gayrimenkulun sahibinin … isimli şahıs olduğuna göre, aylık bir süre geçtikten sonra gayrimenkulu satın alan davacı adına tahakkuk ettirilen payda isabet görülmediği” (Dn.9. Daire 30.4.1998 gün ve 1997/1627 E., 1998/1668 K.)
III-YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYININ HESAPLANMASI
Yol Harcamalara katılma payları, bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamıdır.
Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden yüzde yirmibeş noksanı ile alınır. Ancak, bu tür hizmet giderleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir.
Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup, harç hesaplanmasında bu giderler nazara alınmaz.
Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin[4] yüzde 2′sini geçemez.
Harcamalara Katılma Payının hesaplanmasında, gayrimenkulün vergi değerinde tahakkuktan sonra meydana gelen değişiklikler nazara alınmaz[5].
Belediyelerin (3030 sayılı Kanunun uygulandığı şehirlerde hizmeti veren belediyelerin) görüşü alınmak suretiyle, Harcamalara Katılma paylarını 1/2′ye (peşin ödemede 1/3′e) kadar indirmeye, pay çeşitlerine göre farklılaştırma yapmaya, payların ödenecek miktarını birlikte veya pay çeşitlerine göre ayrı ayrı olmak üzere İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarını da dikkate almak suretiyle ve belediyeler itibariyle tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir[6].
Örnek,
Belediyenin yol harcaması tutarı 2.000.000 TL, yoldan faydalanan gayrimenkullerin vergi değerleri toplamı 40.000.000.- TL olsun. Bu durumda, 2.000.000 / 40.000.000 = 0.05 katılma payı oranı bulunur. Yola cephesi bulunan ve vergi değeri 200.000.- TL olan bir gayrimenkul sahibinin ödeyeceği katılım payı, 200.000 X 0.05 = 10.000 TL bulunulacaktır. Bu tutar, hiçbir şekilde vergi değerinin yüzde 2’sinden fazla olamayacağı için gayrimenkul sahibinden tahsil edilecek tutar  (200.000*%2=)4.000.- TL olacaktır.
IV-PAYLARIN TAHAKKUK ŞEKLİ
Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve yukarıda belirtilen hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz[7].
V-PAYLARIN TAHAKKUK ZAMANI
Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır.
Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir[8].
Şu kadar ki, belediyenin çalışma programı uygulaması gereğince veya teknik zorunluluklar dolayısıyla kısım kısım inşa, tamir veya genişletme yapılması halinde, bitirilerek istifadeye açılmış olması şartı ile, katılma payının kısım kısım da tahakkuku mümkündür. İşin bitirilerek hizmete açılmış olduğu geçici kabulünün yapılması ile belirlenir[9].
VI-PAYLARIN İLANI
Hesaplanan paylar, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibariyle düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunur.
Katılma payları tutarları mükelleflere ayrıca tebliğ olunur[10].
Danıştay 9 ncu Daire 06.03.1990 gün ve E.1988/1916, K.1990/710 sayılı kararı,
“Katılma paylarına ait tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediyeye ait ilan yerinde asılmak suretiyle ilan edilmesi gerektiği ” şeklindedir.
Danıştay 9.Dairesinin 14.02.2006 gün ve E . 2005/1831,  K. 2006/284 sayılı kararında,
“Davacı kurumdan ihtilaf konusu yol harcamalarına katılma payının tahakkuk safhası geçirilmeden doğrudan düzenlenen ödeme emri ile istenildiği anlaşıldığından 2464 sayılı Yasanın 90. maddesinde belirtilen hüküm karşısında düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmemiştir.” denilmiştir.
VII-PAYLARIN TAHSİL ŞEKLİ
Harcamalara katılma payları belediyelerce veya bunlara bağlı müesseselerce, payların ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte, peşin ödemelerde tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil olunur. Ancak, yukarıda yazılı ödeme sürelerini, ilgili belediyelerin teklifi üzerine, 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) kadar uzatmaya ve buna göre taksit sürelerini tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulunca bu yetkinin kullanılması halinde, uzatılan ödeme süreleri için belediyeler, belediye meclislerinin kararı üzerine ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca alınan tecil faizi oranını aşmamak üzere faiz alabilirler.
Satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde ferağ sırasında o tarihe kadar ödenmemiş taksitler peşin olarak tahsil olunur.
Harcamalara katılma payına tabi gayrimenkullerin listesi belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu gayrimenkullerin satış, hibe ve trampaları halinde tapu dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi yapılmaz[11].
 Taksitlerin her yılın hangi ayında tahsil edileceği belediye meclislerince kararlaştırılarak mükelleflere duyurulur[12].
06.12.2013 gün ve 28489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun Geçici 1 nci maddesinin 27 nolu bendi “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yolların inşa, tamir ve genişletilmesi nedeniyle 2464 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca tarh edilmemiş harcamalara katılma payları belediye meclisi kararıyla alınmayabilir.” şeklindedir.
Bu hükme göre 06.12.2012 tarihinden önce tarh edilmemiş yol harcamalarına Katılma Payının alınıp alınmamasına Belediye Meclisi karar verecektir. Ancak, Anayasa Mahkemesi 12.09.2013 gün ve 2013/19 sayılı kararı ile ihtiyarilik yetkisini iptal etmiştir. Buna göre, 06.12.2012 tarihinden önce tarh edilmemiş yol harcamalarına Katılma Payları tahakkuk ve tehsil edilecektir.
 VIII-KATILMA PAYLARI İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR
 Katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır[13].
 Buna göre;
 A-Vergi Usul Kanunu’nun Uygulanacak Hükümlerinden Bazıları:
 a-Tebliğ Hükümleri
 Katılma paylarının mükellefe tebliği, tebliğ yapılacak kimseler, posta ile tebliğ usulü,ilan yoluyla tebliğ usulüne göre yapılır (VUK Md.93-109),
 b-Zamanaşımı
 Katılma payları, doğduğu yılı takip eden 5 yıl içinde tarh ve tebliğ edilmez ise zamanaşımına uğrar(VUK.Md.114).
 c-Vergi Hatalarını Düzeltme
 Hesap hataları ve vergilendirme hataları düzeltme hükümlerine göre düzeltilir(VUK Md.116-126).
 d-Dava
 Harcamalara Katılma Payları ile ilgili itirazlar 213 sayılı Vergi Usulü Kanunu hükümlerine göre çözümlenir[14]. İtiraz vergi mahkemesinde dava açmakla yapılır. Dava, katılma payının tebliğden itibaren 30 gün içinde açılır[15].
 B-Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un Uygulanacak Hükümlerinden Bazıları
a-Gecikme Zammı
Vadesinde ödenmeyen katılma payları gecikme zammıyla birlikte ödenir(6183 sk.Md.51-53).
b-Ödeme Emri
Vadesinde ödenmeyen katılma payları için ödeme emri tebliğ edilir ve 7 gün içinde ödenmesi istenir (6183 sk.Md.55).
c-Haciz
Ödeme emrine rağmen ödenmeyen katılma paylarının takibi haciz yoluyla yapılır(6183 sk.Md.62)
d-Tahsil Zamanaşımı
Katılma payı,vadesinin rastladığı takvim yılını  takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar(6183 sk. Md.102).
IX-YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYININ GİDER YAZILMA DURUMU
Belediyelerce yapılan harcama katılım payı bedellerinin gider olarak indirilebileceği konusunda Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinde herhangi bir hükme yer verilmemiş ise de, söz konusu katılma payları 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa istinaden ödenmesi zorunlu bir bedel olduğundan, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır[16].
X-SONUÇ
Belediye Gelirleri Kanunu’nun yol harcamalarına katılma payları Belediyeler tarafından uygulanırken kanun hükümlerine tam olarak uygulanmadığına zaman zaman rastlanmaktadır. Mükelleflerin de bu konuyu iyi bilmediklerinden yasal olmayan ödemelerle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Bu nedenle, konu  yukarda açıklanmaya çalışılmıştır.



[1]Sahip deyimi; gayrimenkulün malikini, varsa intifa hakkı sahibini veya tahsisli olduğu kamu kurum ve kuruluşunu, bunlar yoksa gayrimenkulü sahibi gibi kullananları ifade eder(2464 Sayılı Belediye Gelirleri kanunu Harcamalara Katılma Payları ile ilgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik,21.08.1981 gün ve 17435 sayılı R.G.). Md.18
[2] Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı maddesi,
“Madde 86-
Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekilde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden Yol Harcamalarına Katılma Payı alınır; “ şeklinde iken 06.12.2013 gün ve28489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6360 sayılı Kanunun 28 nci maddesi ile bu maddenin “Yol Harcamalarına Katılma Payı alınır” hükmü “meclis kararı ile Yol Harcamalarına Katılma Payı alınabilir.” şeklinde değişmiştir.

Buna göre,06.12.2012 tarihinden sonar Yol Harcamalarına  Katılma Payı, alınması veya alınmaması  belediye meclis kararına göre olacaktır.
[3]2464 sayılı  Belediye Gelirleri Kanunu Md.86
[4]Vergi Değeri;213 sayılı V.U.k.’nun 268 nci maddesine göre ,bina ve arazinin Emlak vergisi Kanunu’nun 29. Maddesine göre tespit edilen değerdir.
Emlak Vergisi Kanunu Madde 29
Vergi değeri;
a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre,
b) Binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle,
Hesaplanan bedeldir.
Vergi değeri, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunur.
 33 üncü maddeye (8 numaralı fıkra hariç) göre mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesaplanmasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre belirlenen arsa ve arazi birim değerleri, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yıldan başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınır.
Vergi değerinin hesabında bin liraya, verginin hesaplanmasında ise bir liraya kadar olan kesirler dikkate alınmaz.
Bakanlar Kurulu, bu maddede belirtilen artış oranını sıfıra kadar indirmeye veya yeniden değerleme oranına kadar artırmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 95 inci maddesi uyarınca belirlenen belediye grupları itibarıyla farklı oranlar tespit etmek suretiyle de kullanabilir.

18 Ocak 2016 Pazartesi

İlan ve Reklam Vergisi Uygulaması Nasıl olur



İLAN VE REKLAM VERGİSİ UYGULAMASI
 I-GİRİŞ
İlan ve Reklam Vergisi Belediye Gelirleri arasında yer alan bir vergi türüdür. Bu vergi devamlı olarak yapılan ilanlardan alınabildiği gibi geçici bir süre için yapılan ilanlardan da alınabilmektedir.
Bu makalemizde, İlan ve Reklam Vergisi ; kanun, genel tebliğ, özelge ve yargı kararları doğrultusunda incelenecektir.
II-İLAN VE REKLAM VERGİSİ HAKKINDA GENEL BİLGİ
a-Konu:
Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince İlan ve Reklam Vergisine tabidir(Bel.Gel K.Md.12).
Büyükşehir belediyesine sınırları içinde bulunan  meydan, bulvar, cadde ve anayollar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilan reklamların vergileri büyükşehir belediyeleri tarafından alınır(5216 sayılı Büyük Şehir Belediyesi K. Md.23).
b-Mükellef:
İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzelkişilerdir(Bel.Gel K.Md.13).
c-Sorumlu:
İlan ve reklam işlerini mutad meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar(Bel.Gel K.Md.13).
d-İstisna ve Muaflıklar
(Belediye Gelirleri K.Md.14)
Aşağıda sayılan ilan ve reklamlardan vergi alınmaz.
1. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından yayınlanan ve yapılan ilan ve reklamlar,
2. Her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar,
3. Gerçek kişilerin ikametgahlarının iç veya dış kapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar,
4. İşletmelerin iştigal veya imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifnameler,
5. Gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinin içine veya dışına asılan iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ve alanı 1/2 metrekareyi aşmayan ışıksız levhalar, (Alanı 1/2 metrekareyi aşan levhalar, aşan kısım üzerinden vergiye tabidir.)
6. Genel ve katma bütçeli idareler ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve bunların kuracakları birliklerin ve Posta-Telgraf-Telefon ve T.C. Devlet Demiryolları İşletmelerinin yapacakları her türlü ilan ve reklamlar,
7. Siyasi Partiler Kanununa göre, siyasi partilerin siyasi faaliyet sınırları içinde yapacakları ilan ve reklamlar,
8. Altıncı bentte yazılı idarelerle, kooperatifler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından ülke ürünlerinin ve turizminin reklamını yapmak ve herhangi bir ticari ve sınai kuruluşa ait olmamak üzere hazırlanan her türlü levha ve afişlerle, aynı kuruluşlar tarafından Türkiye’deki ticaret, sanayi, tarım ve mesleki müesseselerinin isim ve ticaret ünvanları ile ad ve adreslerini ihtiva etmek üzere yayınlanacak kitap, broşür, katalog ve dergiler,
9. Umumi mahallere reklam amacı ile konulacak sıra, bank ve benzeri gereçler üzerindeki ilan ve reklamlar,
10. Sinema ve tiyatroların kendi programlarına ilişkin olarak gösterinin yapıldığı binanın içinde ve dış yüzünde yaptıkları ilan ve reklamlar.
Danıştay Kararı

“İşletmelerin iştigal ve imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifenamelerden ilan ve reklam vergisi alınmayacağının hükme bağlandığı dosyanın incelenmesinden, mağazada paketleme için kullanılan ve üzerinde işletmeyi tanıtıcı yazı ve işaretlerin bulunduğu naylon poşet çantaların yukarıda açıklanan kanun hükmünde belirtilen eşyalardan olmadığı, dolayısıyla ilan ve reklam vergisi kapsamına girmediği” (Dn.9.D.28.05.1997 gün ve 1996/208 E., 1997/1818 K.)
“…. Akaryakıt A.Ş. nezdinde düzenlenen 23.11.1986 gün ve 548 sayılı yoklama fişi ile 100 x 350 cm ebadında sarı, kırmızı ve beyaz renkli ve iki yönlü bir adet flamanın asılı bulunduğunun tespit edildiği ve işyerinde bulunan yetkili kişiye imzalatılmadığının anlaşıldığı, yapılan bu tespitlere itibar edilmesi gerekeceği, sözü edilen flamanın amblemsiz, sarı, kırmızı ve beyaz renklerden oluştuğu, davacı şirkete ait herhangi bir isim veya ilan ve reklam niteliğini taşıyan bir ibarenin bulunmadığı, bu nedenle yapılan kusur cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmediği gerekçesi ile kabulüne”( Dn.9.D 04.04.1989  1988/419E. 1989/1040 K.)

e-Tarife ve Nispet:
İlan ve Reklam Vergisi aşağıdaki tarifeye göre alınır(Bel.Gel K.Md.15).
2015 Yılında uygulanacak tarife aşağıdaki gibidir.
 
Verginin miktarı
(TL)
  En azEn çok
1.Dükkan, ticari ve sınai müessese ve    serbest meslek erbabınca çeşitli yerlere    asılan ve takılan her çeşit levha, yazı ve    resim gibi sabit bütün ilan ve reklamların    beher metrekaresinden yıllık olarak : 20100
2.Motorlu taşıt araçlarının içine veya    dışına konulan ilan ve reklamların beher    metrekaresinden yıllık olarak : 840
3.Cadde, sokak ve yaya kaldırımlar üzerine    gerilen, binaların cephe ve yanlarına    asılan bez veya sair maddeler    vasıtasıyla yapılan geçici mahiyetteki    ilan ve reklamların metrekaresinden    haftalık olarak : 210
4.Işıklı veya projeksiyonlu ilan ve    reklamlardan her metrekare için yıllık    olarak : 30150
5.İlan ve reklam amacıyla dağıtılan broşür,    katalog, duvar ve cep takvimleri,    biblolar veya benzerlerinin her biri için : 0,010,25
6.Mahiyeti ne olursa olsun yapıştırılacak çeşitli afişler ve benzerlerinin    beherinin metrekaresinden : 0,020,50
Vergi tarifesinin uygulanmasında aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Metrekare üzerinden yapılan hesaplamalarda, yarım metrekareye kadar olan kesirler yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşanlar ise tam metrekareye tamamlanır.
b) Herhangi bir yüzeye yazılmak, takılmak veya çizilmek suretiyle yapılan ilan ve reklamlarda yazı ve resimlerin kapladığı alanın yüzölçümü esas alınır.
c) Çok cepheli ilan ve reklamlarda metrekare hesabı her cephe için ayrı ayrı nazara alınır.
d) Vergi tarifesinin 1, 2 ve 4’üncü bentlerinde belirtilen ilan ve reklamların süresi 6 aydan; 3’üncü bendinde belirtilen ilan ve reklamın süresi 1 haftadan az olursa vergi miktarının yarısı alnır. 6 ayı geçen süreler 1 yıl, hafta kesirleri de tam hafta sayılır.
e) Vergi tarifesinin 5 ve 6’ncı bentlerinde yer alan ve çok nüsha olarak basılan ilan ve reklamlar üzerinde basımevinin ticari ünvanı, adresi ve kaç nüsha olarak basıldığı ayrıca belirtilir.
Belediyelerin uygulayacağı tarife bu olmakla beraber, 1 Mart 2014 gün ve 28928 sayılı Resmi Gazete’de  yayınlanan 6257 sayılı Kanunun 5 ve 6 ncı maddeleri ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 96 ncı maddesinin (A) fıkrasına ikinci paragraf ve bu paragraf hükmünün uygulaması ile ilgili olarak geçici 7 nci madde ilave edilmiştir.
Bu hükümlere göre, ilan ve reklam vergisine ilişkin tarife, 2464 sayılı Kanunda belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar göz önünde bulundurularak ilgili belediye meclislerinin önerisi, İçişleri Bakanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilecektir. 
Belediye meclisleri, mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıkları dikkate almak suretiyle belediyelerini dört gruba ayırırlar. Bu ayırımda, dört grup zorunlu olmayıp duruma göre daha az grup da belirlenebilir. Maliye Bakanlığı 45 Seri Nolu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinde bu tespitin nasıl yapılacağını açıklamıştır.
Her belediye, en az ve en çok sınırlar içinde kalmak koşulu ile bu tespitleri aşağıdaki tabloya göre yapacaklardır.
Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilen söz konusu maktu vergi ve harç tarifeleri, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır.
Vergi ve harç tarifelerinin yeniden değerleme oranında artırılması sonucu hesaplanan tutarların, virgülden sonraki iki hanesi dikkate alınarak uygulanır, ikinci haneden sonra gelen küsurat dikkate alınmaz.
Öte yandan, söz konusu maktu vergi ve harçların miktar ve tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılması sonucu hesaplanan değerlerin Kanunda hükme bağlanan en üst tutarı aşması halinde aşan tutar dikkate alınmaz, bu durumda Kanunda yer alan en üst tutar uygulanır.
Bu madde hükmü uyarınca, yukarıda usul ve esasları belirtilen çerçevede Bakanlar Kurulu kararı yayımlanıncaya kadar söz konusu vergi ve harçların maktu tarifeleri olarak ilgili belediyelerin belediye meclislerince 2013 yılı için belirlenen tutarlar uygulanacaktır.
Öte yandan, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yeni kurulan belediyeler, ilk mahalli idareler genel seçimiyle tüzel kişilik kazanmışlardır. Bu durumda, yeni kurulan belediyelerin söz konusu vergi ve harçlar ile ilgili olarak 2013 yılı için maktu vergi ve harç tarifeleri olmadığından, bahse konu belediyelerin;
• İl belediye sınırları içinde yeni kurulan belediyelerin, il belediye meclislerince,
• Sınırları genişleyen veya belde belediyesi iken ilçe belediyesine dönüşen belediyelerin, kendi belediye meclislerince,
• Birden fazla belediye kısımlarından oluşan belediyelerin, ilçe merkezi olarak belirlenen belediye meclislerince,
2013 yılı için tespit edilen tarifeleri uygulamaları uygun bulunmuştur.

İlan ve Reklamın Türü ve Yapıldığı Yer
Kanuni Tarife
Grup/Verginin Tutarı (TL)
En Az (TL)
En Çok
(TL)
1
2
3
4
1. Dükkân, ticari ve sınai müessese ve serbest meslek erbabınca çeşitli yerlere asılan ve takılan her çeşit levha, yazı ve resim gibi sabit bütün ilan ve reklamların beher metrekaresinden yıllık olarakBulvar ve Meydan
20
100
      
Cadde
20
100
     
Sokak
20
100
     
2. Motorlu taşıt araçlarının içine veya dışına konulan ilan ve reklamların beher metrekaresinden yıllık olarakToplu taşıma araçları
8
40
     
Diğer
8
40
     
3. Cadde, sokak ve yaya kaldırımları üzerine gerilen, binaların cephe ve yanlarına asılan bez veya sair maddeler vasıtasıyla yapılan geçici mahiyetteki ilan ve reklamların metrekaresinden haftalık olarakBulvar ve Meydan
2
10
      
Cadde
2
10
     
Sokak
2
10
     
4. Işıklı veya projeksiyonlu ilan ve reklamlardan her metrekare için yıllık olarakLed ekranlı ilan ve reklamlardan
30
150
    
Diğer ışıklı ve projeksiyonlu ilan ve reklamlardan
30
150
    
5. İlan ve reklam amacıyla dağıtılan broşür, katalog, duvar ve cep takvimleri, biblolar veya benzerlerinin her biri için Bütün yerlerde
0,01
0,25
    
6. Mahiyeti ne olursa olsun yapıştırılacak çeşitli afişler ve benzerlerinin beherinin metrekaresindenBütün yerlerde 
0,02
0,50
    
Bu tarifede yer alan ilan ve reklamlarla ilgili özellikler;
– Metrekare üzerinden yapılan hesaplamalarda, yarım metrekareye kadar olan kesirler yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşanlar ise tam metrekareye tamamlanır.
– Herhangi bir yüzeye yazılmak, takılmak veya çizilmek suretiyle yapılan ilan ve reklamlarda yazı ve resimlerin kapladığı alanın yüzölçümü esas alınır.
– Çok cepheli ilan ve reklamlarda metrekare hesabı her cephe için ayrı ayrı nazara alınır.
– Vergi tarifesinin 1, 2 ve 4′üncü bentlerinde belirtilen ilan ve reklamların süresi 6 aydan; 3′üncü bendinde belirtilen ilan ve reklamın süresi 1 haftadan az olursa vergi miktarının yarısı alınır. 6 ayı geçen süreler 1 yıl, hafta kesirleri de tam hafta sayılır.
-Vergi tarifesinin 5 ve 6′ncı bentlerinde yer alan ve çok nüsha olarak basılan ilan ve reklamlar üzerinde basımevinin ticari ünvanı, adresi ve kaç nüsha olarak basıldığı ayrıca belirtilir.
İlan ve reklam amacıyla işyerinin içine veya dışına asılan ve iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ışıksız levhaların birden fazla olması halinde, bir tanesinin 1/2 metrekaresinden ilan ve reklam vergisinin alınmaması; ancak, alanı 1/2 metrekareyi aşan levhalarda aşan kısım ile diğerleri üzerinden 15 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen esaslara göre ayrı ayrı ölçülüp ilan ve reklam vergisinin alınması .”(Gelir İdaresi Başkanlığı,Özelge, 22.03.2007 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-84/25762 sayılı).
“2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 12 nci maddesinde, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, ilan ve reklam vergisine tabidir.” hükmü yer almakta ve ilan ve reklam vergisinin istisna ve muafiyetleri düzenleyen 14 üncü maddesinde, iş yeri açmaları belediyelerin iznine tabi olmayan iş yerlerinin ilan ve reklam vergisi alınmayacağına dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir.” (Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelge, 20.12.2006 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-82/99506 sayılı).
“İş yerlerine tabela, levha vb. asmayanlar ile ½ metrekareye kadar olan ışıksız tabela, levha vb. asanların ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti ve ilan ve reklam vergisi beyannamesi verme zorunlulukları bulunup bulunmadığı hususu 14.12.2006 tarih ve BGK-1/2006-1 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Sirküleri/2′de açıklanmış bulunmaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelge, 20.12.2006 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-82/99506 sayılı).
Banka müşterilerinin kullanmış olduğu yazar kasa fişlerinin arkasında Bankanın logosuna yer verilmesi halinde, 2464 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan tarifenin (6) numaralı bendi üzerinden, 16 ncı maddede belirtilen usul ve esaslara göre ilan ve reklam vergisi alınması gerekmektedir.” (Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelge, 17.11.2006 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-82/90306 sayılı).
“İş yerlerine tabela, levha vb. asmayanlar ile ½ metrekareye kadar olan ışıksız tabela, levha vb. asanların ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti ve ilan ve reklam vergisi beyannamesi verme zorunlulukları bulunup bulunmadığı hususu 14.12.2006 tarih ve BGK-1/2006-1 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Sirküleri/2′de açıklanmış bulunmaktadır. Buna göre;
Gerçek veya tüzel kişilerden,
– Herhangi bir ilan ve reklam yapmayan, herhangi bir levha, tabela vb. asmamış olanlar ile
– İş yerlerinin içine veya dışına ½ metrekareyi aşmayan ve iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ışıksız levhaları asanların,
İlan ve reklam vergisi mükellefiyeti bulunmadığından, bu kişilerin ilan ve reklam vergisi beyannamesi vermesine gerek bulunmamakta olup bu kişiler adına herhangi bir ilan ve reklam vergisi tarhiyatı yapılmaması gerekmektedir.”
III-VERGİNİN TARHI VE ÖDENMESİ (Belediye Gelirleri K.Md.16)
a-Yıllık İlan ve Reklam Vergisinin Beyan ve Ödenmesi :
Yukarıda, tarifenin 1,2 ve 4 numarasında yer alan ilan ve reklamlardan süreklilik arz eden ilan ve reklamlar için ayrıca yeniden beyanname verilmeksizin (değişiklik beyanları hariç) her yıl Ocak ayı itibariyle tarh ve tahakkuk ettirilmesi ve bu süre içinde de ödenmesi gerekir.
Yıllık İlan ve Reklamların her yıl ocak ayında beyanname verilmesi konusunda bazı belediyelerin web sitelerinde bilgiler bulunmaktadır. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığının 20.12.2006 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-82/99506 sayılı yazısında, Bakanlıklarınca tüm belediyelere duyurulan 02.10.1990 tarihli ve B.ve M.A.D.531(90)/40923 sayılı genel yazıda; süreklilik arz eden ilan ve reklamlarda ayrıca yeniden beyanname verilmeksizin  her yıl Ocak ayı itibariyle tarh ve tahakkuk ettirilmesi ve bu süre içinde de ödenmesi gerekir, denilmiştir.
Belediye meclisleri vergi tarifesinin 1, 2 ve 4′üncü bentlerinde yazılı yıllık ilan ve reklamlara ait vergileri, yılı içinde, iki eşit taksitte almaya yetkilidirler.
İlan ve reklamlara ait vergileri yılı içinde, iki eşit taksitte alma yetkisini kullanmamaları halinde ilan ve reklam vergisinin, her yıl Ocak ayı itibariyle tarh ve tahakkuk ettirilmesi ve bu süre içinde de tamamının ödenmesi gerekmektedir.
b-Yıllık Olmayan İlan ve Reklam Vergisinin Beyan ve Ödemesi
Vergiye tabi ilan ve reklamlarda, ilan ve reklam işinin mükellefçe yapılması halinde ilan veya reklam işinin yapılmasından önce mükellef tarafından,
İlan ve reklam işinin bu işi mutad meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ilan ve reklam işini yapanlarca ilan veya reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20′nci günü akşamına kadar verilecek beyanname üzerine, tarh ve tahakkuk ettirilir.
Beyannameler vergi tarifesinin 1, 2, 3, 4, 5 ve 6′ncı bentlerinde yazılı ilan ve reklamlarda bunların yayınlandığı dağıtıldığı veya teşhir edildiği mahallin belediyesine verilir.
Söz konusu maddelerin incelenmesinden de görüleceği üzere, mükelleflere ilan ve reklam işini yapmadan önce yapacakları ilan ve reklamlara ilişkin beyannameleri ilgili belediyeye verme zorunluluğu getirilmiştir. Ancak, birden fazla belediyeyi ilgilendiren ilan ve reklamlarda her belediyenin ayrı ayrı ilan ve reklam vergisi alması söz konusu olamayacağından, yükümlülerin bu şekilde yapacakları ilan ve reklamlarda ilan ve reklam vergisini iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği iş merkezlerinin bulunduğu yer belediyesine vermeleri gerekir.
Özelgeler
“Bu durumda, birden fazla belediye sınırları içinde yolcu ve yük taşıyan araçlar üzerindeki ilan ve reklamların vergisinin, ilan ve reklamları kendi adına yapan veya yaptıranlarca, iş merkezlerinin bilfiil toplandığı ve idare edildiği belediyeye ödenmesi gerekmektedir.”(Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelge, 07/05/2008 gün ve  B.07.1.GİB.0.66/6623-96/47320 sayılı.)
“Şirketlere ait ürünlerin dağıtıcılarının seyir halindeki araçları üzerinde yer alan, şirkete ait ve şirket tarafından yaptırılan ilan ve reklamlara ilişkin ilan ve reklam vergisi beyannamesinin muamelelerin  bilfiil toplandığı ve idare edildiği belediyeye verilmesi ve söz konusu verginin de bu belediyeye ödenmesi gerekmektedir.” (Büyük Mükellefler VD,Özelge, 16.04.2010 gün ve B.07.1.GİB.-2010-2464/16-5 sayılı.)
“Akaryakıt istasyonlarında bayisi olunan firmanın levha ve bayrakları için ilan ve reklam vergisinin, bu ilan ve reklamı yapanlar tarafından ilgili belediyeye yatırılması.”(Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelge, 22.03.2007 gün ve B.07.1.GİB.0.66/6623-84/25762 sayılı).
İlan ve Reklam Vergisi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c-Beyan ve Beyanname İle İlgili Diğer Hususlar
İlan ve Reklam Vergisi Beyannamesinin  şekli ve içeriği 6 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği ile belirlenmişti. 28.02.2012 gün ve 28218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 41 Seri nolu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği ile 28.02.2012 tarihinden itibaren bu tebliğin ekinde yer alan beyanname kullanılacaktır.
Diğer taraftan, bu genel tebliğ ile bu beyanname ekine herhangi bir belge ilave edilmeyeceği bildirilmiştir.
Bu hükme göre;
İlan ve reklâm vergisi mükelleflerinden beyanname dışında kimlik fotokopisi, kira kontratı, vergi dairelerince düzenlenen yoklama fişi, vergi levhası, Ticaret Sicil Gazetesi veya başkaca bir belge talep edilmeyecektir. Mükelleflerin beyannamede belirttikleri bilgilere göre bu vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsilinin yapılması gerekmektedir.
Belediyelerce, ilan ve reklâm vergisi işlemlerinde mükellefler tarafından beyan edilen hususların teyidinin, mükelleflerden belge istenmeden ilgili kurum ve kuruluşlardan yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda belediyelerce, mükelleflere ait kimlik bilgileri, İçişleri Bakanlığı Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden, işyerlerinde çalışan işçi sayısına ilişkin bilgilerin ise Sosyal Güvenlik Kurumundan elektronik ortamda sağlanması mümkün olabilecektir. Gerekli görülmesi halinde mükelleflerin vergi levhası bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığının kurumsal internet sayfası üzerinden e-vergi levhası sorgulamasıyla, ticaret sicil bilgileri ise Ticaret Sicil Gazetesi sorgulamasıyla teyit edilebilecektir.
Ayrıca, belediyeler mükelleflerin işe başlama, adres değiştirme ve işyeri kapatmalarına ilişkin bilgileri vergi dairelerinden talep etmeleri durumunda, vergi dairelerince söz konusu bilgiler yazılı veya elektronik ortamda verilebilecektir.
Belediyeler, vergisel işlemlerde öncelikle kendi hizmet birimlerindeki kayıtlarında bulunan bilgi ve belgelerden faydalanacaklar ve gerek duymaları halinde beyanname ve bildirimlerin kontrolü amacıyla yerinde yoklama ve tespit yapacaklardır.
IV-İLAN VE REKLAM ASMA, TAHSİS VE BAKIM ÜCRETLERİ
3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanunun 18 nci maddesinin (e) fıkrasında; 6 ncı maddenin (A) fıkrasının (c) bendinde belirtilen alanlardaki ilan asma yerleri, elektrik direkleri, büfeleri ile tercihli yollardaki bariyerlere konulacak her türlü ilan ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretleri Büyük Şehir Belediyelerinin gelirleri arasında sayılmıştır.
Bu ücretler, Belediye Meclislerince tespit edilmektedir. Yıllık alınan ücretler Ocak ayında tahakkuk ettirilerek ödenecektir.
İlan ve reklam asma, tahsis ve bakım ücretleri, 3030 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükmüne göre alınmakta olan bir ücret olup, ilan ve reklam vergisi ile bir ilgisi yoktur.
Bu nedenle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi değildir.
V-SONUÇ
Belediye Gelirleri Kanunu içinde yer alan İlan ve Reklam Vergisi çok sayıda mükellefi ilgilendiren bir vergilendirme çeşidi olmasına rağmen çok bilinmemektedir. Bunun neticesinde bu vergiye ilişkin mükellefiyetler yeteri kadar yerine getirilmediği gibi yanlış uygulamalara da sebebiyet vermektedir. Bu makalede özet olarak bu vergi anlatılmaya çalışılmış ve uygulama sorunları özelgelerle ve yargı kararlarıyla anlatılmaya çalışılmıştır